Ziya Gökalp Türk Milliyetçiliğinin Babası

[BenKral]

​

Ziya Gökalp Kimdir?​

Ziya Gökalp'in Hayatı ve Mücadeleleri

Vatan sevgisi kalbinde yeşeren, aklında köklenen ve dilinden semanın en yüce yıldızlarına ulaşacak kadar boy veren büyük şair, fikir ve devlet adamıdır Gökalp. Doğduğu, çocukluğunu ve gençlik yıllarını geçirdiği yıllarda Cennet Mekân Sultan Abdülhamid Han tahttadır.

Ailesine ve kendisine çeşitli kökenler isnat etmeye çalışanlar olsa da O; fikirleri ve şiirleriyle Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ne Mutlu Türk’üm Diyene!” idealinin cisimleşmiş halidir. Milliyetperverliğin bir gen ya da soy meselesi olmadığını, bir ruh ve duygu meselesi olduğunu tüm dünyaya haykırmıştır.

İlk eğitimleri kendisine milliyetçilik duygusunu aşılamış ve hayatı boyunca kalkınmanın, bağımsızlığın ve asaletin ancak milli bir şuur ile elde edilebileceği gerçeğiyle yaşamıştır. Ziya Gökalp, henüz ortaokul yıllarında Arapça, Farsça ve Fransızca eğitimi almaya başlamıştır ve o dönemin önemli olan bu üç dili ana dili gibi bilmektedir. Bu yönüyle kendisi tam bir münevvere ve günümüz deyişiyle donanımlı bir entelektüeldir.

Gençlik yıllarında İttihat ve Terakki Cemiyetinin içinde faaliyet göstermiştir. O yıllarda yayımladığı milliyetçi ve vatansever fikirleri ile Mustafa Kemal Atatürk’ün duygu ve düşünce dünyasını şekillendirmeyi başaran ender filozoflardandır Gökalp. Atatürk’ün şu sözü bu anlamda çok önemlidir: “Bedenimin babası Ali Rıza efendi, hislerimin Namık Kemal, fikirlerimin ise Ziya Gökalp’tir.

Savaş yıllarına kadar Büyük Türk Birliği idealini koruyan Ziya Gökalp savaş yıllarının buhranlı döneminde Türkiyecilik fikrini geliştirerek etrafına yaymaya başladı. Ona göre, savaş şartlarında Büyük Türk Birliği’ni tetikleyecek olan temel güç, Anadolu topraklarından yükselecek olan milli şuurdu.

Üniversitede ders veren Gökalp, 28 Ocak günü bir sivil polis tarafından tutuklanır. Daha sonra Malta’ya sürgüne gönderilir ve sürgün sonrasında Diyarbakır’a yerleşir. Diyarbakır'da kaldığı süreçte Küçük Mecmua’yı çıkartarak, Mustafa Kemal’in yaptığı işleri destekleyen çalışmalar yapmıştır.

Milli şairimiz Ziya Gökalp Cumhuriyetin kuruluşunu görmüş ancak kuruluştan bir yıl sonra vatana yaptığı mukaddes fikirlerini arkasında emanet olarak bırakarak 25 Ekim 1924 tarihinde vefat etmiştir.

​

Gökalp’ın kabri İstanbul’da Çemberlitaş Sultan II. Mahmud Türbesi içerisinde bulunmaktadır.

Şu mısralarıyla kendisini analım: “Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: TURAN!”

​